30 Ocak 2008 Çarşamba

Dört Tekerlekli Kahramanlar

Bazı film veya diziler vardır, kullanılan araç öyle bir vurgulanır ki araba olduğunu unutur, onu da aktör veya duruma göre aktrislerden biriymiş gibi izlersiniz. Abarttım mı? Belki biraz. Yine de filmi düşündüğümüzde o araç da mutlaka aklınızın bir köşesinde belirir. Bu kadar vurgulanması için illa konuşmasına veya duygulu olmasına gerek yok. Araç öyle bir tasarlanmıştır ki konuyla ve karakterlerle tam uyum sağlamıştır. Başlık her ne kadar sinema odasında olsa da, dizilerden tanıdığımız arabalar da var işin içinde. İşte onlardan bazıları:

MagnumPI Nerede oynadı: Magnum PI
Kim kullandı: Tom Selleck
Gerçek adı: Ferrari 308 GTS

Magnum'un birini kurtarması için bir yere yetişmesi gerekmektedir. Ferrari logosu ve yuvarlak stop lambaları görürüz. Araca birinin binmesiyle hafifçe sallanır. Bir motor homurtusu, patinaj sesi ve lastiklerinden dumanlar çıkarak son süratine ulaşmaya çalışan kırmızı bir Ferrari. Bu sahne, nostaljik Magnum dizisiyle özdeşleşmiştir âdeta. Sempatik ama pek de özgün olmayan karakterleriyle seksenli yıllarda gönüllerde taht kuran Magnum PI'ın muhteşem Hawaii manzaralarından sonra görsel anlamda en büyük kozlarından biri, Tom Selleck'in kullandığı kırmızı Ferrari'ydi kuşkusuz. Bazen hızlı gidip bir yere yetişmek, bazen de birini etkilemek için kullanılıyordu ama her daim her yere o arabayla gidiyordu kahraman dediktifimiz.


Nerede oynadı: Gone in 60 Seconds
Kim kullandı: HB Halicki, Nicholas Cage
Gerçek adı: Ford Mustang Mach I, Shelby Mustang

İki Gone in 60 Seconds filmi olunca iki ayrı Eleanor oluyor haliyle. İlk film senaryo namına pek bir şey ifade etmeyen bir takip eleanor2gösterisiydi. İkinci filmde ayıp olmasın diye konulmuş bir "kardeşe yardım" senaryosu vardı. Her iki filmin de finalinde çalanın başına bela olan ve feminen bir isme sahip ("kız gibi araba" tabiri buradan mı geliyor acaba?) bir araba vardı: Eleanor. İlkinin nesi klasik olmuş da yeniden çevrilmiş bilmiyorum bütün polislerin kahramanların başına üşüşmesini sağlaması, Eleanor'u her iki filmin de unutulmazları arasına soktu. İlk filmde ağır bir modifikasyon geçirmiş Ford Mustang Mach I, yeniden çevrimindeyse pırıl pırıl bir Shelby Mustang tarafından "canlandırılan" Eleanor, filmler ne kadar iyi veya kötü olursa olsun, kesinlikle sinema tarihinin en uğursuz arabalarından birisi.  

thecarNerede oynadı: The Car
Kim kullandı: Şeytan
Gerçek adı: Lincoln Continental Mach III

Efendim, Şeytan'ın işi gücü yok, Dünya'ya iniyor. Yetmiyormuş gibi bir de arabanın içine giriyor. Sonra da insanları öldürmeye başlıyor. "Nedendir, niçindir, nasıldır" diye sorarsak film zevkimiz kaçıyor haliyle. Bunları sormadan, katil bir araba ve kahraman şerifin mücadelesini, kurbanların canhıraş kaçışlarını izleyip keyif almamız gerekiyor (veya öyle olması bekleniyor). 1977'nin kült filmlerinden biri olan The Car'daki Lincoln Continental'in daha şeytanî görünmesi için geçirdiği modifikasyonların araca hakikaten de bir karakter kazandırdığı muhakkak. Filmde kullanılması için el emeğiyle altı haftada tam altı araç üretilmiş. Bunların hepsi prodüksiyon esnasında telef olmuş. Universal daha sonra sergileme amaçlı yedinci bir araç daha üretmiş. Filmi unutsanız da aklınızda kalan bir "karakter" The Car.
 

BluesmobileNerede oynadı: The Blues Brothers
Kim kullandı: Jake ve Elwood Blues
Gerçek adı: Dodge Monaco

Film zaten karakter sahibi, arabası nasıl olmasın? 1980 yılının sinemasal açıdan ağır toplarından, bir komedi klasiği, moraliniz bozukken bile sizi güldüren ve uzun süre "en fazla araba harcanan film" rekorunu elinde tutan Cazcı Kardeşler (The Blues Brothers) filminin cefakâr arabası Bluesmobile, kâh filmdeki absürtlüklerin arasından sıyrılarak, kâh o absürtlüklerin bir unsuru olarak akıllarda kalmayı başarıyor. Elwood Blues'un eski Bluesmobile'i (bir Cadillac) bir mikrofonla takas ettikten sonra kelepir bulup aldığı eski bir polis arabası olan Bluesmobile'in, gerçekten saatte 100 km'ye varan hızlarda çekilmiş olan takip sahnelerini atlatıp, park edildikten sonra birden bire dağılmasını ve Elwood Blues'un "toprağı bol olsun" edasıyla müteveffanın önünde şapkasını çıkarması kim unutabilir? Yine de arabayla ilgili en güzel yorumu belki de Jake Blues yapıyor: "Hapisten çıktığım gün öz kardeşim beni almaya polis arabasıyla geliyor."
 

ateamNerede oynadı: The A-Team
Kim kullandı:
A Takımı
Gerçek adı:
GMC Van

A-Takımı'nın pek çok unutulmazı var aslında. Her bölümde derme çatma tanklar filan üretmeleri unutulmaz. Arabalar taklalar da atsa, havaya da uçsa içindekilerin uflaya puflaya kendilerini dışarı atmaları unutulmaz (dizi buna rağmen çok vahşi olduğu suçlamalarıyla karşı karşıya kalmış). B.A'in uçma korkusu ve Murdoch'un deliliği (belki de fazla zekâdan) unutulmaz. Bir diğer unutulmazsa kahramanlarımıza ilk bölümden son bölüme dek eşlik eden, siyah, gri ve kırmızı renkleriyle ve tatlı görünümleriyle akıllarda yer alan GMC marka minibüs. A-Takımı'nın operasyon merkezi ve evi olan minibüs, en az dizideki karakterler kadar ön plandaydı. Hem çok kullanılıyordu, hem de tipi (dönemi için, hatta hâlâ) çok güzeldi.
 

batmobile2Nerede oynadı: Batman
Kim kullandı: Michael Keaton, Val Kilmer, George Clooney
Gerçek adı: Lincoln Futura, Chevrolet Impala

Batmobile'le ilk tanışmam 8-10 yaşlarındayken Disney Ansiklopedisi sayesinde oldu. Sonra ansiklopedi okumaya başladım (neden böyle oldum zannediyorsunuz?). Batmobile'in altında şöyle bir not vardı: Batmobile1Gelecekteki arabalar böyle olabilir. Oldu mu? Bugünkü arabaların da pek çok oyuncağı var elbette ama hiçbiri birer Batmobil değil. Tasarım olaraksa bambaşka bir yöne gittiler. 1960'lı yıllarda yayınlanan televizyon dizisindeki Batmobil, Lincoln Futura isminde bir konsept otomobilden türetilmişti. Her ne kadar 1950'li yılların çizgilerinin modernleştirilmiş halini kullanıyor olsa da, Lincoln Futura gerçekten o kadar ilerici bir tasarıma sahipti ki bugün piyasaya çıksa "aaa ne güzel retro tasarım yapmışlar" diyerek alan bir sürü insan olacağından eminim. Batmobil olması için yapılan değişiklikler, arabaya daha da ilerici çizgiler vermişti. 1989'a gelindiğindeyse Tim Burton'ın Batman'i bambaşka bir Batmobile tasarımı ortaya koydu. 1930'lu yılların yarış otomobilleriyle çölde hız denemeleri yapan (hani 1200 küsur km/s ile karada hız rekorunu kıran) yer roketlerinin karışımını andıran, Gotham'ın ve Batman'in karakteristik ve karamsar çizgileriyle harmanlanan tasarım, pek işlevsel olmasa da son derece havalıydı. İşin komik tarafı, bu havalı kaportanın standart bir Chevrolet Impala şasisi üzerine yerleştirilmiş olmasıydı. Joel Schumacher'in çektiği filmlerde Tim Burton'ın güzelim tasarımı iyice abartılı ve çirkin bir yapıya büründüğünden yok farz ediyorum. Hatta o filmleri hiç çekilmemiş addediyorum.
  

MadMaxI2Nerede oynadı:
Mad Max
Kim kullandı:
Mel Gibson
Gerçek adı: Ford
Falcon XB

Şimdi sıkı durun. Bu iki arabanın eklenti yapılmamış halleri arasındaki tek fark birinin 2, diğerinin 4 kapılı olması. Her ikisi de 1974 model Ford Falcon XB. Bu, Avustralya'ya özgü bir model. Soldaki, yani siyah olan model, filmde ağır bir madmaxI1 modifikasyon operasyonundan sonra işi bırakmasın diye Çılgın Max Rockatansky'ye yem olarak veriliyor. Max yine de "çıldırmak üzereyim" diyerek işi bırakmaya çalışıyor ama bu esnada ailesi öldürülünce eşiği geçip çıldırıyor. V8 Interceptor'una atlayıp karısını ve çocuğunu öldüren çetenin üyelerini teker teker avlıyor. İlk filmin bencil havasını daha da büyüterek kıyamet sonrası (ve petrol fakiri) bir dünyaya taşıyan 2. filme geldiğimizde, siyah Interceptor "V8'lerin sonuncusu" olarak çıkıyor karşımıza. Böyle bir dünyada V8 kullanmak pek akıl kârı bir şey olmasa da, filmin başlangıcındaki sahnede Max'in arabasının beygir gücüne ihtiyaç duyduğu anlar olduğunu görüyoruz. Ayrıca araç üzerinde filmin havasına uygun bazı değişiklikler yapılmış. Bagaj ve bagaj kapağının üstü tamamen yakıt tanklarına ayrılmış mesela. Her ne kadar Interceptor, Mad Max 2 filminde geçirdiği elim ve vahim bir kaza sonucu ölse de, siyah kasası, karizmatik burnu ve kocaman motoruyla akıllarda iz bıraktı.
 

italianjob1Nerede oynadı: Italian Job
Kim kullandı: Micheel Caine, Mark Wahlberg ve ekipleri
Gerçek adı: Mini

Soygun yapacaksınız, sonra da polisten kaçacaksınız. Eh, bunun için ufak tefek arabalar lazım ki polislerin erişemeyeceği yerlere italianjob2gidebilesiniz. 1969 yılında çekilen Italian Job filminde Michael Caine ve ekibi, üç adet Mini'yi (o dönemde Austin Mini deniyordu) bir arabanın en girmemesi gereken yerlere sokarak polisten kaçmaya çalışıyorlardı. Bu en olmayacak yerlerin arasında evlerin çatıları, nehirler ve kanalizasyon tünelleri de vardı. Sonuç mu? Dünya çapında Mini satışları patladı. 2003 tarihli yeniden çevrimde de mantık aynıydı. BMW'nin ürettiği yeni Mini'lerin boyutları büyüdüğü için eski filmdeki kadar numara yaptıramadılar ama yine de metroya sokmayı başardılar. Filmin başında kullanılan eski kasa Mini'nin ilk Italian Job filminde kullanılan arabalardan biri olduğunu da belirtelim.
  

deloreanNerede oynadı: Geleceğe Dönüş
Kim kullandı: Michael J. Fox
Gerçek adı: GMC DeLorean

Gelmiş geçmiş en başarılı model seçimlerinden biriyle karşı karşıyayız. GMC'nin ürettiği DeLorean, görsel açıdan o kadar ilerideydi ki, seyretmekten bıkmayacağım filmler arasında üst sıralarda yer alan Geleceğe Dönüş serisi için "zaman makinesi rolü"nü oynayacak başka bir araç düşünemiyorum. Yukarı doğru açılan kapıları, ince burnundan arkaya doğru gidildikçe kalınlaşan yapısı, arka tekerleklerinin öndekilerden büyük olması ve her şeye rağmen köşeli yapısıyla başka hiçbir arabaya benzemiyordu. Modern bir görünümü vardı. İlk filmde zaman yolculuğu yapmak için saatte 135 km hıza çıkabileceği uzunlukta düzlükler arayan, ikincisinde uçan, üçüncüsünde tren raylarında giden bir zaman makinesi için kesinlikle daha güzel bir seçim olamazdı. Her ne kadar film arabanın satışlarına fazlaca bir katkı yapmasa da (işçilik, ergonomi ve motor açısından pek başarılı değildi, haliyle çok da satmadı) DeLorean, HG Wells'in romanındakini bile kıskandıracak güzellikte, tam anlamıyla ev yapımı bir zaman makinesiydi.
 

HerbieNerede oynadı: Herbie
Kim kullandı: Vallahi ben kullanmadım.
Gerçek adı: Volkswagen Kaplumbağa

İşte çocukluğumdan bir esinti daha. Filmler o kadar eski ve ben de o kadar hatırlamıyorum ki Herbie'yi kimlerin kullandığına dair en ufak bir fikrim bile yok. Filmleri hatırlamasam da araba aklımda. Kızdığına lastiğiyle "tekme" savurmasını, yarışlara katılmasını, sevenleri bir araya getirmek için çöp çatışını (eee, aşk böcüğü olmak kolay değil) bölük bölçük sahneler halinde hatırlıyorum. Bu iş için de bence gelmiş geçmiş en güzel ve en evrensel araba tasarımı olan Volkswagen Kaplumbağa'dan daha uygun bir araba olabilir mi? Her ne kadar filmlerin fazlaca sevgi dolu olması bugün bünyemde alerjik etkiler yaratsa da bir nesle "Tosbağagen" sevgisini aşılayan filmlerdir Herbie serisi.
 

knight-riderNerede oynadı: Kara Şimşek
Kim kullandı: David Hasselhof
Gerçek adı: Pontiac TransAM

Darılmaca, gücenmece yok. Başlık sinema etiketi taşısa da gelmiş geçmiş en akılda kalıcı, en karakter sahibi dört tekerlekli aktörün Kara Şimşek olduğunu düşünüyorum. Kara Şimşek bambaşka bir şeydi. On parmağında on marifet vardı. Uçardı, iki tekerlek üzerinde giderdi, kendi kendine giderdi (Michael Knight'la saat üzerinden haberleşirlerdi), kapısıyla vurup adam pataklardı, çekiç, ok, kurşun, roket gibi silahlar lastiklerine bile işlemezdi, kokpiti uzay gemisine benzerdi, bazen Michael araba kullanmaktan sıkılır, kontrolü KITT'e devredip oyun oynardı, hepsinden öte konuşurdu, espriler yapardı. Anlayacağınız bu bir araba değil, başlı başına bir karakterdi. Hey gidi günler! Bunca sene geçti, hâlâ bir KITT'imiz olamadı.
 

Hiç yorum yok: