30 Ocak 2008 Çarşamba

Yaşam, Evren ve Masterplan

“Alman gruplarının patlama potansiyeli üzerine”

Masterplan gibi bir grup nasıl anlatılır? Yoksa anlatılmaz, yaşanır mı? Gene de bir deneyelim: Masterplan, insanın kendine yakışanı giymesidir. Yok, hiç olmadı bu. Masterplan, en asil duygunun grubudur. Bu daha iyi ama bir şeyler eksik sanki. Bir daha deneyelim: Masterplan, bir anda ortaya çıkarak Almanlar'ın metal âlemine hediyesi Power Metal'in liderliğini yılların Helloween'inden devralmış, ancak Helloween'in kadro lanetinden nasibini almaktan kurtulamamıştır. Hah, işte şimdi oldu!

Seksenli yıllarda Rock ve Metal, altın çağını yaşıyordu. Metal'in kökenleri halk müziğine dayandığından aynı türü yapsalar da farklı ülkelerin gruplarından farklı tatlar alıyorduk. Brezilyalı Sepultura'nın yaptığı trash'le Amerikalı Metallica'nın, İspanyol Helstar'ın yaptığı bambaşkaydı. Almanya'dan da, Heavy Metal hayranı bir grup genç Helloween diye bir grup kurdu. Helloween, Almanların Heavy Metal'i olan Power Metal'in öncüsü oldu. Çok eleman değiştirdi ama değişen her eleman Helloween'e zarardan çok yarar getirdi. Pink Bubbles Go Ape albümünde solo erbabı Roland Grapow katıldı. 1994 tarihli Chameleon albümünün yarattığı gerilimlerle grubun plak şirketi EMI'den olaylı bir şekilde ayrılmasından bir sonra, bence gelmiş geçmiş en iyi rock vokalistlerinden biri olan Michael Kiske'nin gruptan atılması ve davulcu Ingo Schwichtenberg'in uyuşturucu tedavisi esnasında intihar ederek kendine yazık etmesiyle, Helloween'in “patladığını” düşünüp korktu herkes (başta ben), ancak vokalist Andi Deris ve muhteşem davulcu Uli Kusch'u bünyesine katan Helloween, en güzel albümlerini, herkesin şarkı yazabildiği bu kadroyla çıkardı. 2002 yılında Helloween'e çok şeyler katan Roland Grapow ve Uli Kusch ayrılarak kendi gruplarını kurdular. Vokali de Jorn Lande'ye emanet ederek işi sağlama aldılar.

2003 yılında, askerde olmamı fısat bilen Helloween, Symphony X gibi sevdiğim bir sürü grup, peşpeşe albüm çıkardılar. Ben bunları bulup dinlemek aşkıyla yanıp tutuşurken, Masterplan de grupla aynı adı taşıyan ilk albümünü piyasaya çıkararak bitirici darbeyi vurdu. Çok enteresan bir albümdür bu. Yeni kurulmuş bir grubun ilk albümü gibi değil, âdeta yıllardır birlikte olan elemanların belli bir süreçten geçip ustalaştıktan sonra çıkardıkları bir albüm havası vardır. Grup üyelerinin tecrübelerini konuşturduğu albümün hızı bir an bile kesilmez. Genellikle “marş gibi” olarak denerek eleştirilen Power Metal türünde alabildiğine melodik bir albüm çıkarmak ancak bu kadroya nasip olabilir herhalde. Jorn Lande'nin çok şey kattığı Enlighten Me, klavye ve davul kullanımıyla dikkat çeken Kind-Hearted Light, nakaratı muhteşem Soulburn, Michael Kiske'nin eşlik ettiği Heroes, düz bir yapısı olsa da dinlemesi keyifli Sail On, ağır ve esrarengiz bir temposu olan Bleeding Eyes, romantik When Love Comes Close gibi şarkılar arka arkaya kulaklarıma bayram ettirdiler.

2005 yılında ikinci albümü Aeronautics'i beğenimize sunan grup, benim gözümde Power Metal'in öncülüğünü artık tartışmasız bir şekilde öncülü Helloween'den devraldı. Bu albüme alışmam biraz zaman aldıysa da, sonunda ilk albüm kadar sevdim. Değişen şey, grubun, tıpkı Helloween'in 2000 yılındaki The Dark Ride aldümü gibi daha karanlık bir çizgiye kaymış olması. Ritimleriyle kulak dolduran Crimson Rider, sadece albümün değil, belki de son yılların en iyi şarkısı Back for my Life, muhteşem bir nakarata sahip Headbanger's Ballroom, slow olduğu kadar güzel şarkı After this War, etkili ritmik yapısıyla Into the Arena, yine Jorn Lande'nin ön planda olduğu Falling Sparrow derken Power Metal dinleyicileri (başta ben) yine mest olmuştu.

İki albümde vasat şarkısı bile olmayan grubun içinde işler pek de iyi gitmiyordu. Üçüncü albüm hazırlanırken vokalist Jorn Lande, müzikal farklılıkları ileri sürerek gruptan ayrıldığını açıkladı. Onun şokunu atlatamadan grubun kurucularından Uli Kusch, Darkside.ru sitesinde grup içi demokrasiden memnun olmadığı için ayrılmaya karar verdiğini açıkladı. Helloween'in 1995'te başına gelen “patlama”nın bir benzeri Masterplan'in de başına gelmiş, grup vokalini ve davulcusunu kaybetmişti. Bu durumun Helloween örneğinde olduğu gibi gruba yarayıp yaramayacağını merak eden hayranları (başta ben), bir sonraki albümü beklemeye koyuldular.

Beklenen albüm 2007'de geldi. MKII adını taşıyan albümde, vokaller Mike DiMeo'ya, davul ve perküsyon ise Mike Terrana'ya emanet edilmişti. Ancak Masterplan eskisi gibi değildi maalesef. Her şey yerli yerindeydi aslında. Masterplan dinlediğinizi hemen anlıyordunuz. Yeni gelen elemanlar da sağ olsunlar, eskilerinin eksikliğini hissettirmemek için ellerinden geleni yapmışlardı. Fark, enstrümanlara yaklaşımda yatıyordu. Jorn Lande sesini, Uli Kusch davulunu sadece şarkıyı oluşturmak için değil, müziği zenginleştirmek için de kullanıyordu. Gruba katılan iki Mike'ın da beraberlerinde getirdiği tarz, eskisinin yanında biraz fazla yavan kalıyordu. Kesinlikle kötü bir albüm olmamasına rağmen, senfonik açılışı ve ritimlerindeki dinamizmiyle dikkat çeken ilk şarkı Warrior's Cry, albümün slow kontenjanından listemize dâhil olan Lost and Gone, akıcı Keeps me Burning, grup üyelerinin uyumunu takdir edeceğiniz Take me Over, nakaratıyla beni benden alan I'm Gonna Win, hızlı ve yer yer Dream Theater'ı anımsatan Watching the World, ağır ama seksî tempoya sahip son şarkı geleneğini bozmayan Heart of Darkness gibi harika şarkıların eski kadro tarafından nasıl çalınacağını merak etmekten kendimi alamadım. Yine de, grubun ilk albümüne benzeyen (ancak kesinlikle tekrar etmeyen) MKII'yi dinledikçe sevdiğim bir gerçek.

Tıpkı Helloween gibi, Masterplan de Metal dünyasının iyimser kanadının bir mensubu. Şarkı sözleri Tanrı sevgisi, bilginin ışığı, insanların birleşmesi, silahların ortadan kalkması, iradenin zaferi, barışçıl Dünya gibi, Thomas Moore'un Utopia'sının 21. yüzyıl anlayışıyla yeniden yorumlanışına göz kırparken bazı muhafazakâr değerleri de baş tacı eden, ancak her iki kutbu da mantığın önüne geçirmeyerek kendisiyle çelişmemeyi başaran bir felsefenin ürünü.

5 yıl önce hayatımıza giren Masterplan grubu, Metal âlemine üç albüm, dirilen bir Power Metal ve kökenlerini oluşturan grupların bile erişemediği, eşsiz bir müzikalite kazandırdı. Umarım değişimler uzun vadede gruba kazanım olarak geri döner ve (muhtemelen) 2009'da çıkacak olan albüm, yine ağzımı açık bırakır.

Grubun kadrosu:

Mike DiMeo: Vokal
Roland Grapow: Gitar
Jan S. Eckert: Bas
Axel MacKenrott: Klavye
Mike Terrana: Davul

Diskografi:
2003: Masterplan
2005: Aeronautics
2007: MKII

Sevdiyseniz deneyin:
Helloween, Iron Maiden, Motörhead, Manowar, Judas Priest, Blind Guardian, Symphony X

Hiç yorum yok: