22 Şubat 2009 Pazar

Moğol: Cengiz Han Koşutu

image

Gelenekleri ve yasaları koru, oğul.
Sen bir Kağan'sın.
Topluma örnek olacaksın.
Sen geleneklere sahip çıkmazsan,
Halkın hiç çıkmaz, bundan emin ol.

Zehirlenip öleceğini bile bilsen,
Düşmanının ikramını geleneklere uygun olarak kabul et.
Bir Kağan olarak yasaları koyma kudretine sahipsin.
Ancak o yasaları uygulayacak kudretin de olmalı.
Bunun için koyduğun yasalara
Önce kendin uy, oğul.
Yasalara karşı gelenler yakınların bile olsa
Cezalarını gözünü kırpmadan vermelisin.
Savaşta kadınlara ve çocuklara dokunmamalısın.
Zaten kudretin bir tek onlara yetiyorsa
Hiç Kağan olma daha iyi, oğul.

Eşini iyi seç, oğul.
O ki hayatın boyunca yanında olacaktır.
O ki kendisini hep sana adayacaktır.
O ki başına ne gelirse gelsin, seni her şeyden üstün tutacaktır.
Ayakları büyük, bacakları güçlü bir eş bul kendine.
Sana hem destek, hem de zevk verecek eşin tarifi budur.
Çocuklarını doğurup baksın.
Ancak bir Kağan olarak
Önce o çocukların yetişebileceği,
Kadınının huzur bulacağı bir Moğolistan yaratmak
Senin başlıca ödevindir oğul.
Ve sakın ola oğul,
Sakın eli kılıç tutmuyor diye küçümseme kadınları.
Yüce Tengri kollarına kılıç savuracak güç bahşetmemiştir ama
Akılları başta olmak üzere bambaşka kudretleri vardır onların.
Öyle olmasa, erkeklerin Moğolistan'ında hayatta kalabilirler miydi?

C
esur ol, oğul.
Cesur ol ve yılma.
Her daim dik dur hayat karşısında.
Şunu bil ki, yeterince dirayetli olursan
Seni hayat karşısında eğmeye ant içmiş olan sorunlar
İraden karşısında tutunamayacaklardır.
Seni eğmek yerine kendileri eğileceklerdir önünde.
Hayat karşına ne çıkarırsa çıkarsın, oğul,
Hangi sorunlarla seni yıldırmaya çalışırsa çalışsın,
Onları hoş karşıla.
Metanetli ol.
Bil ki seni öldürmeyen seni güçlü kılar.
Bil ki Kağan bile olsan, hayatın inişleri eksiltmez seni.
Bil ki yamaç aşağı yuvarlanmadan zirveye ulaşmayı öğrenemezsin.
Bil ki inişler olmazsa hayatta, çıkışların bir anlamı kalmaz.
Bunları bil ve buna göre davran.

Sana yapılan iyilikleri sakın unutma oğul.
Yıllar sonra bile olsa
İyiliksever biriyle yeniden karşılaşırsan hatırını sor.
Yıllar sürse bile, ona olan iyilik borcunu öde.
İyilik yapanın iyilik bulması gerektiğini unutma oğul.
Düşmanından bile gelse, sakın yapılan iyilikleri cezalandırma.
Cezaları gelenekleri, kanunları çiğneyenlere sakla, oğul.
Her daim adil ol.
Sen Kağan'sın.
Halkının önderisin.
Ama halkın olmadan da hiçsin.
Sadece kendinin Kağan'ı olmanın
Bir anlamı yoktur hayatta, oğul.
Adil olursan eğer, çevren insanla dolar.
Halkın genişler, çoğalır.
Ordun büyür, oğul.
Ganimetten Kağan payını kendin al
Ama mutlaka adamlarınla paylaş.
Ne kadar cesur olursan ol, oğul,
Tek başına hiçbir yeri fethedemezsin.

Eşine, dostlarına, kan kardeşlerine sadık ol, oğul.
Sadece geleneği, yasaları ve halkının iyiliğini
Onlara olan sevgi, saygı ve sadakatinin üzerinde tutabilirsin.
Ne kadar güçlü olursan ol,
Gelenek ve yasalara dokunmadıkları sürece
Sen de onlara dokunma, oğul.
Ve günün birinde onlarla savaşmak zorunda kalırsan bile
Karşındakinin kan kardeşin olduğunu sakın aklından çıkarma.
Kolay olanı değil, doğru olanı yap.
Bırak kin onu eksiltsin.
Şunu asla aklından çıkarma:
Eski dosttan düşman olmaz, oğul.

Mavi göğün tanrısı Tengri'nin yolundan şaşma oğul.
Başının üzerinden göğü çekip alsalar,
Seni mahzenlere kapatsalar bile dua et ona.
Bil ki yerin kaç kat altına inersen in,
Gök Tengri kulunu duyandır.
Hele etrafta bir de akça kurt dolanıyorsa
Seni sadece seni duymuyor, aynı zamanda gözlüyordur da.
Tengri'nin sevgili kulusun demektir.
Ama Tengri öfkeyle kükrediğinde,
Mavi gök kapkara bulutların arkasına saklandığında,
Gün ortası gecenin karanlığına büründüğünde,
Gök gürleyip şimşekler çaktığında,
Tengri'nin gazabı geldiğinde,
Bütün Moğollar gibi sen de kork, oğul.
Tengri'nin gazabının üzerine yağmasından kork.
Kork ama bil ki korkunun ecele faydası yok.
Sen ne yaparsan yap, Tengri'nin dedi olur, oğul.

Muhteşem bozkır manzaraları bul, oğul.
Bunları geniş açıyla çek ki,
Manzaraların görkemini eksiksiz yansıt ki,
“Epik” sözcüğü eksik olmasın takipçilerinin zihninde.
Bozkırların dört mevsimini yaşat onlara.
Kısacık bir sonbahar sahnesini bile,
Öyle bir resmet ki hayran olsunlar gördükleri karşısında.
Karakterleri yakın plan alırken bile
Geniş açı kullan ki takipçilerin ferah ferah izlesinler seni.
Kabilenin görüntü yönetmenlerine saygı duy, oğul.
Onlar ki, yağmurun bile mahremini gözler önüne serenlerdir.
Öyle bir yağmur anlat ki,
Takipçilerin bir daha saçak altlarına saklanmaya kıyamasın.
Öyle manzaralar anlat ki oğul,
Takipçilerin el değmemiş doğanın insanlara yettiği günlere özensin.
O tabiata özlem duysunlar.
Onun çocukları olduklarını anımsasınlar.
Ve tabiat ananın yavruları olmaktan gurur duysunlar.
Kabilenin en yetenekli oyuncularını
Bu muhteşem tabiat eşliğinde çek.
Yetenekleri, takipçilerini esir alsın,
Tarihi öykünün doğallığını yeni boyutlara taşısın, oğul.

Öykünün geçtiği dönemi
Eksiksiz yansıtmaya çalış, oğul.
Kendi anlatım dilini oluştur.
Böylece Hollywood kabilesinin anlatımıyla uyuşan zihinlere
Yeni bir şeyler sunmuş olursun.
Kimileri bu yüzden burun kıvırsalar da,
Emin ol çoğu seni takdir edecektir.
Çoğu bu değişimi keyifle karşılayacaktır.
Değişim, değişmeyen tek şey değil midir zaten, oğul?
Hollywood kabilesinin Gladyatör efsanesi gibi bir öyküyü
Daha mütevazı ama daha etkileyici bir şekilde anlatabiliyorsan,
Bil ki kimse duramaz senin önünde.
Aslen tüccarlıkla uğraşan Hollywood kabilesi,
Öykülerine senden fazla para akıtıyor olabilir,
Takipçileri için kılıcın her darbesini
En ince ayrıntısına kadar canlandırıyor olabilir.
Ama şunu unutma ki, asıl olan insandır, oğul.
Sen bir insan olarak,
İnsanın içindeki insana hitap etmenin yollarını bul.
İnan, hiçbir tüccarın yaşatamayacağı bir şeydir bu.

Bazen takibin zor olsa da, oğul,
Takipçilerini hiç düşünme.
Her şeyi hazır vermek,
En ince detayına kadar anlatmak yerine,
Bırak onlar senin peşinden gelsinler, oğul.
Sen onların peşinden gitme.
Onların düşüncelerine, öykü hakkındaki fikirlerine,
Hepsinden önemlisi de
Hayal güçlerine yer aç.
Bu da keyif verir onlara, emin ol.
Bırak boşlukları zihinlerinde tamamlasınlar.
Bırak anlattığın öyküyü kendilerince anlasınlar.
Bırak anladıklarından yola çıkarak kendi öykülerini yaratsınlar.
Böyle yap ki, anlattığın tarihi öyküyü
Bir şiir kitabının tadıyla özümsesinler, oğul.

Son olarak, müziklere de özen göster, oğul.
Öykünün geçtiği dönemi yansıtmanda
Önemli yere sahiptirler
Her ne kadar pek belli etmeseler de.
Moğol ezgileri, Moğolistan tarihine yakışmaz da
Nereye yakışır oğul?
Hele bir de, öykünün sonunda
Kabilenden emeği geçenlerin adlarını
Teker teker takipçilerine sayarken oğul,
İsimlere eşlik etsinler diye
Moğol ezgileriyle rock müziği birleştirirsen
Karşındakini mest edersin.

Bütün bunlara uy oğul.
Bunlar sana vasiyetimdir.
Dediklerimi yaparsan öykün gelecek kuşaklara kalır.
Aksi takdirde Hollywood kabilesinin
Kutsal Dağlar'dan bile yüksek olan imkânları karşısında
Ayak altında ezilen bir çimen gibi eğilirsin.
Şayet dediklerimi yaparsan, takdir görürsün.
Nice halklar, öykünü dinlemek için
Otağları doldururlar, oğul.
Ve insanlara, başka yörelerin de öyküleri olduğunu,
Başka otağlarda da misafir olmaları gerektiğini,
Böylece kendilerini daha fazla geliştireceklerini,
Daha fazla yer görmüş olacaklarını hatırlatmış olursun.
Hakkını helâl et.
Ben göçüyorum artık bu âlemden.
Bundan sonra tek başınasın.
Kendi oğluna nasihat verecek yaşa gelene kadar
Bu nasihatlerimden şaşma, oğul.

Hiç yorum yok: